Şeker Pancarı Hakkında Her Şey
Ispanakgiller familyasından olan şeker pancarı, etli kökünden şeker elde edilen bir tarım bitkisidir.
Yetiştiği yere, tür ve iklime göre boyu 85 ila 180 cm arasında değişen şeker pancarı, dünyada şeker üretiminin %23’ünü üstlenir.
Ön bitki etkisine sahip olan şeker pancarı, toprak verimliliğin yükselmesini ve diğer kültür bitkilerinin veriminin artmasını sağlar.
Ekim, sulama, gübreleme ve hasat işlemlerinden oluşan bir süreç sonunda üretilen şeker pancarı, nihai ürünü vermeden önce de çeşitli proseslerden geçer.
Şeker pancarı için ekim işlemi toprak tavındayken yapılmalıdır. Eğer ekim vaktinde toprakta tav bulunmuyorsa, ekim işleminin hemen ardından yağmurlama sulama yöntemi ile intaş sulaması gerçekleştirilmelidir.
Tarlada bulunabilecek yabancı otlarla herbisit gibi yöntemlerle mücadele etmek, intaşın ardından genç pancar fidesinin boğularak veriminin düşmesini engeller.
Ekim derinliği ile 2 veya 3 cm olmalı ve tohum tavın olduğu yere bırakılmalıdır.
İyi ekim yapabilmek adına pnömatik (havalı) mibzerler tercih edilebilir.
Şeker pancarı sulama işleminde olması gerekenden fazla sulama yapmak toprakta çoraklaşma, yer altı sularının kirlenmesine, hastalıkların daha tahripkâr olmasına, besin maddelerinin yıkanmasına ve yapının bozulmasına neden olabilir.
Su, mutlaka toprağın ve iklimin mevcut durumu göz önüne alınarak bitkinin talebi kadar verilmelidir. Şeker pancarının su talebi, toplam 700 ile 800 mm arasındadır. Her sulama ile aşağı yukarı 100-130 mm su verilir. İlk su ne kadar geç verilirse, pancar kökünün gelişmesine o kadar yardımcı olur.
Şeker pancarında kökün gelişmesi sonucunda güzel kök şeklinde, yoğun verimli ve kaliteli pancar elde edilebilir. Sulamanın şekli de tıpkı sulama sıklığı gibi çok mühimdir. Sulamada kesinlikle basınçlı sulama tipleri (Damla Sulama ve Yağmurlama) tercih edilmelidir. Damla sulama, su, enerji gübreleme ve işçilik işlemlerinde tasarruf sağlar. Damla sulama yağmurlama sulama işlemine göre pancara daha kontrollü şekilde su verilmesinden dolayı pancarın kalitesini olumlu etkiler.
Sulamada olduğu gibi gübreleme de şeker pancarı üretimi esnasında verim ve kaliteyi artıran en önemli etkenlerin başında gelmektedir. Gübreleme işlemi sırasında fosfor, azot ve potasyumlu gübreler tercih edilmektedir.
Gübreleme işlemi toprak analizi yapıldıktan sonra toprakta eksik bulunan bitki besin maddelerinin, bitkinin durumuna göre zamanında veya belli ölçüde verilmesidir.
İhtiyaçtan az veya fazla verilen gübreler, masrafları artırır; hastalıkların oluşmasına sebep olur ve toprağında yapısını bozma tehlikesini beraberinde getirir. Tarlayı sertleştirir ve çoraklaştırır. Yer altı sularını kirletir.
Şeker pancarı üretiminde azami verim için gübreleme işleminin zamanı, ölçüsü ve verilme biçimi çok mühimdir. Fosforlu ve potasyumlu gübrelerin ekim işleminden çok önce kullanılması üretimde verim, kalite ve dayanıklılığın artmasında olumlu etkilerde bulunur. Azotlu gübreler ise mutlaka bitkinin talebine göre verilmelidir.
Pancardaki şeker oranının olumsuz etkilenmemesi için mümkünse temmuz ayı ortalarına kadar azotlu gübreleme işlemi bitirilmelidir.
Orta Anadolu bölgesinde şeker pancarı, kullanılan tohum cinsine göre değişmekle birlikte yaklaşık 180 ila 210 gün sonra vejetasyon süresine (hasat olgunluğuna) erişir. Bu da tarih olarak Eylül sonu veya Ekim ayı başına tekabül eder. Bu süreden daha erken veya daha geç söküm işlemleri verim ve kalitenin düşmesine neden olur. Girdi maliyetlerini düşürmek için tarla yapısı müsait olduğu sürece hasat işlemi makineyle, mümkün olmadığı yerlerde ise elle yapılmalıdır. Ancak hasat mutlaka, toprak tavlı durumda olduğu sırada yapılmalıdır. Aksi durum zarar yaratır. Hasat işlemi sırasında pancar bitkisinin başı yumru ile yaprak saplarının birleşim yerinden kesilmelidir. Toprak ve çamurdan olabildiğince güzel temizlenmeli ve üzerinde yeşil yaprak bırakılmamasına özen gösterilmelidir.
Hasat sırasında pancar üzerinde bırakılan toprak, pancardan daha değerlidir. 1 cm kalınlığında bulunan bu toprağın meydana gelmesi için 100 yıl beklenmektedir. Toplanan hasat, söküm yükleme ve boşaltma esnasında yara almamalı, verimli tarla toprağının pancar ile fabrikaya taşınmasını engellemek için pancar temizleme eleme ve yükleme makinesi (Mouse – Felis) kullanılarak pancarın yan köklerine tutunan toprağın elenerek tarlada bırakılması sağlanmalıdır. Böylece erozyonunun da önüne geçilmiş olur.
Söküm işleminden sonra yapılan pancarlar ya direkt fabrikaya sevk edilmeli ya da tarlada uygun bir yerde tarla silosu yapılmalı. Pancarın tazeliğini yitirmeden fabrikaya sevk edilmesine dikkat edilmelidir.
Şeker pancarı bitkisinden şeker üretmek için gerekli ana süreçler ve bu süreçlerde kullanılan temel makine ve tesisler ile bu alanlarda yapılan işlemler aşağıda numaralandırılarak özetlenmiştir.
Şeker pancarında hasat başladıktan sonra işlenmek üzere belirli ölçülerde sırayla ve ön bir temizleme işleminin ardından toprak ve çamurlarından arındırılarak silolara alınır. Bu aşamadan sonra silolardan fabrikaya erişmesi, kanallar vasıtasıyla gerçekleştirilir. Pancarlar, kanallardan basınçlı suyla gönderilir ve ardından toprağından tamamıyla temizlenmesi için yıkama tesislerine yönlendirilir.
Kanallar vasıtasıyla basınçlı suyla fabrikaya gönderilen ve toprağı ile kumundan tamamıyla arınması için yıkama tesisinden geçirilen şeker pancarları, bir sevk bandı yardımıyla fabrikaya alınır ve bunkere doldurulur.
Pancar bunkerine alınan şeker pancarları, pancar bıçak makinelerinde 4 ila 8 mm arası kalınlığında ve 10 cm uzunluğunda kıyımlara dönüştürülür. Bu aşamadan sonra altında bir kantar yer alan banttan geçirilerek haşlama teknesine gönderilir.
Kıyım işleminin ardından dönüş şerbetiyle işlem gören şekerli kıyım, difüzyona yollanır.
Kıyım işleminden sonra öncelikle dönüş şerbetiyle muamele gören şekerli kıyım, difüzyona gönderilir. Sıcak su ile bir süre işlem gören kıyımdan, şeker ile birlikte bir miktar yabancı madde de suya geçer. Sonucunda şeker bakımından ham şerbet oluşur ve arıtım tesislerine gönderilir.
Ham şerbet, içeriğinde şeker haricinde bulunan bazı yabancı maddelerden arıtılmak üzere arıtım tesislerine getirilir. Bu işlem, ham şerbetin kireç sütü ve karbondioksit gazıyla bir dizi işlemden geçirilmesiyle gerçekleşir. Ardından süzülme işlemi sonrasında %15-16 şeker içeren sulu şerbet elde edilir.
Arıtılma işlemi gerçekleşen şerbetin içinde fazla miktarda bulunan suyun bir bölümü de buharlaşma istasyonunda kaynatılarak uçurulur ve içerisinde ortalama %60 oranında şeker yer alan ve içeriğinde daha çok kuru madde bulunan koyu bir şerbet elde edilir. Ardından bu şurup son kez filtreleme işleminden geçirilir ve pişirme istasyonuna yollanır.
Pişirme işleminden evvel koyu şerbet, şeker içeren diğer ara ürünlerle karıştırılarak belli miktarda bir şeker içeriğinde standart şurup haline getirilir. Bu şurup vakum kazanlarında pişirilir ve kristal hale getirilir.
Bazı diyetisyenlerce sağlıklı yaşam için tüketilmesi gereken gıdalar arasında gösterilen şeker pancarı, tansiyon düşürücü etkisiyle öne çıkıyor.
Sinir hücrelerine direk etki yaptığından sakinleştirici etkisi bulunan şeker pancarı, Kolesterolü düşürmede de yardımcıdır. Kansızlığı gidermede de etkileri bilinen şeker pancarı ayrıca böbreklerin sağlıklı çalışmasına da fayda sağlar. Kan basıncını düşürürken dayanıklılığı da artırdığı bilinir.
Türkiye’de kıyı şeritleri dışında hemen hemen her bölgede yetiştirilebilir. İç Anadolu bölgesi, şeker pancarı üretiminin yarıya yakınını üstlenir. Dünyada Avrupa Birliği ülkeleri ile Amerika ve Rusya şeker pancarı üretiminde başı çekerken Türkiye şeker pancarı yetiştiriciliğinde dünyada beşinci sırada yer almaktadır.
Şeker pancarından üretilen şekerin, ihraç pazarlarında şeker kamışından üretilen şeker ile maliyet açısından rekabet şansı olmadığı için tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de şeker pancarından üretilen şekerin ticaret amacıyla değil sadece kendine yeterlilik ilkesi kapsamında üretilmesi hedeflenir ve bu sebeple her yıl şeker pancarı kotaları belirlenir.